Devrent Vadisi

Hakkında

Bundan 50 milyon yıl önce Kapadokya kocaman bir iç denizmiş. Çevresindeki yanardağ patlamalarının yaydığı ısıyla deniz kurumuş ve yerini soğumuş lavların biçimlendirdiği yumuşak kayalarla dolu derin vadilere bırakmış. Zamanla esen sert rüzgarlar ile akan seller, bu lavlar yer yüzünde değişik peri bacaları adı verdiğimiz şekillere dönüşmüştür. Avanos bölgesinde bulunan Devrent Vadisi de Kapadokya’ya sihirli değnek gibi dokunan zamandan masalsı bir portre gibi ülkemizin en önemli gezilip görülmesi gereken bir yer haline gelmiştir. Vadideki her bir peri bacası sanki bir zamanlar canlıymış da taşa dönüşmüş suretler gibi göründüğünden, tüm dünyada ‘Hayal Vadisi (Imaginary Valley)’ ya da kayalarının gün batımında aldığı renkten olsa gerek ‘Pembe Vadi’ olarak anılır olmuş.

Devrent Vadisi yıllar önce Kapadokya’da çekilen ve sevilerek izlenen Asmalı Konak dizisinde de fon olarak kullanılmış. Deve şeklindeki peri bacası hem Kapadokya’nın tanıtım yüzlerinden, hem de dizinin etkisinden vadiyle özdeşleşmiş ve en bilineni haline gelmiş. Deveyi andıran peri bacası, Devrent Vadisi’ni gezen her ziyaretçinin ilk uğradığı nokta olduğundan etrafı çitlerle çevrilerek tahrip olmasının önüne geçilmek istenmiş. Bu peribacası gibi farklı canlıları, özellikle de hayvanları çağrıştıran birçok peribacası var Devrent Vadisi’nde. Vadide doğanın oluşturduğu heykel bir hayvanat bahçesinde gezinir gibi devenin ardına takılmış bir kervan da, suya çok uzak kalmış bir fok da, kuşlar, atlar, tavşanlar da görebilirsiniz; tıpkı ellerini açmış Meryem Ana’ya benzeyen, bebek İsa’yı çağrıştıran, Napolyon şapkalı insanlar da. Her şey sizin hayal gücünüze kalmış aslında.

Vadinin ismi her ne kadar ‘derin çukur ve uçurum’ anlamına gelse de ürkütücü değil, aksine bir masal platosu gibi kalabalık, gece doğan ayı izlemek için sessiz, başka bir diyar gibi büyüleyici. ‘U’ şeklini andıran vadi yapısının bir ucu Devrent diğer ucu ise Kızılçukur’a kadar uzanıyor. Orta kısımda ise Paşabağı ve Zelve yer alıyor. Zelve Vadisi’nin aksine Devrent Vadisi’nde yerleşim yeri kurulmamış. Kapadokya bölgesindeki vadilerden farklı olarak yürüyüş alanı sınırlı olan vadide, daha ziyade binlerce farklı objeye benzetilebilecek peribacaları bulunuyor.

Devrent Vadisi’nin diğer vadiler gibi bir girişi ve çıkışı da yok, haritadan bir rota çizerek ilerleyebileceğiniz bir vadi değil. Vadi girişinin tam karşısında hediyelik eşya satan yerler ve eğer araçla geldiyseniz ücretsiz park yerleri var. Vadinin içine girince önce deveye benzeyen peribacasıyla karşılaşıyor ve patika yürüyüşünüzü yarım saat gibi kısa bir sürede tamamlıyorsunuz. Vadinin yüksek noktalarından baktığınızda ise muhteşem bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Göreceğiniz karşı tepenin ardında Zelve Vadisi var. Kapadokya Tur otobüsleri genellikle vadinin olduğu noktada durup fotoğraf çekme molası veriyorlar.