Doğa Sevgisinin Simgesi: Atatürk ve Yürüyen Köşk’ün Hikayesi

Atatürk’ün Yalova’daki ziyaretlerinden birinde, dikkatini köşkün hemen yanında yer alan büyük bir çınar ağacı çeker. Bahçıvanın ağacın dallarını kesmeye çalıştığını fark eden Atatürk, bu durumun sebebini sorar. Bahçıvan, dalların binanın duvarlarına zarar verdiğini belirtir. Ancak Atatürk’ün verdiği karar, alışılmadık bir çözümle gelir: “Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak.”

Bu benzersiz talimat üzerine, İstanbul Belediyesi devreye girer ve Fen İşleri Yollar Köprüler Şubesi’nden Başmühendis Ali Galip Alnar liderliğinde bir ekip görevlendirilir. Ekip, 8 Ağustos 1930’da Yalova’ya gelerek çalışmalara başlar. Köşkün temeli çevresindeki toprak dikkatlice kazılır ve tramvay rayları yerleştirilir. Köşk, santim santim kaydırılarak çınar ağacından uzaklaştırılır.

Atatürk’ün de bizzat katıldığı bu operasyon, 10 Ağustos 1930’da başarıyla tamamlanır ve köşk 4.80 metre ileriye taşınır. Bu hareket, çınar ağacının kesilmesini önler ve köşk, “Yürüyen Köşk” adıyla anılmaya başlar.

Kare planlı ve ahşap karkas yapıya sahip olan Yürüyen Köşk, giriş katında küçük bir oda, oturma odası, tuvalet-duş ve deniz manzaralı kristal camlarla kaplı bir toplantı salonu barındırır. Üst kat ise küçük bir sofaya açılan dinlenme odası, yatak odası, tuvalet-banyo ve terasa çıkan bir kapıyla donatılmıştır. Atatürk’ün isteği üzerine köşkte mutfak bulunmamaktadır.

Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında koruma altına alınan köşk, 2006 yılında Yalova Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmıştır. Atatürk’ün doğaya olan saygısının ve ileri görüşlülüğünün bir simgesi olarak, Yürüyen Köşk günümüzde hala ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Bir yanıt yazın

Instagramda Bizi Takip Etmeyi Unutmayın

 

 / 

Giriş Yap

Mesaj Gönder

Favorilerim